Kitabın 2007 yılında yapılan 4. baskısı da değerli hukukçu, hakim ve avukatlarımızın teveccühüne mazhar olmuş ve kısa sürede bitmekle ve bu arada kitapta yer alan bazı özel kanunlarda örneğin Belediye ve İskan Kanunu, Vakıflar ve Vatandaşlık Kanunlarında yapılan değişiklikler keza uygulamada emsal teşkil edebilecek yeni Yüksek Yargı Kararları eklemek suretiyle beşinci baskısı hizmetinize sunulmaktadır.
Kadastro Davaları isimli eserimin önsözünde belirttiğim gibi hukukçunun görevi kanun koyucunun ardından değil, önünden gitmektir. Gerçek bir hakim, hukukun donmuş bir kurallar yığını değil, yaşayan bir bilim olduğunu ve iyi bir hakimin en temel görevlerinden birinin hukuku yaratmak olduğunu bilir; yasaları çağdaş yorumlarla güncelleştirip yaratıcı bir biçimde uygulayabilecek ve hukuk üretebilecek hakimlere sahip olmak bir zorunluluktur.
Hakimin mesleğinin uzmanı olması adaletin sağlanmasının ana koşuludur. Uzmanlık bir mesleğin gerektirdiği bilgilerle donatılmış, bu bilgileri yerinde kullanabilme yeteneğidir. Doğru hüküm için, akıl ve mantık yeterli bir rehber değildir. Uzmanlık derecesinde ilim ve bilgiye dayanmayan hükmün adalete uygun olmaması ihtimal dahilindedir.
Değerli hukukçu merhum Yargıtay Üyesi Sayın Ümran Öktem'in belirttiği gibi -Yargıç olsun, avukat olsun, hukuki bir olay, bir ihtilaf karşısında kalan hukukçu önce o olayı yoğurup şekillendirme, açık çizgilerini meydana çıkarmak ve bu şekle ve bu çizgilere uygun hukuk kalıbını, yani hukuk müessesesini bulmak ve sonra bu müesseseye ait kanun hükmüne ve hukuk kaidesine göre ihtilafı çözmek mecburiyetindedir. Hiçbir hukuk olayı şekillenmiş ve açık çizgilerle karşımıza gelmez. O daima bulanık, silik ve birçok olaylarla ihtilat yapmış bir külçe halindedir. Hukukçu onu tetkik eder, lüzumsuz olan taraflarını atar, lüzumlu çizgileri derinleştirir, üzerinde işler ve hukuk kalıplarına uyacak bir şekle getirir. Bundan sonra hukuk kalıplarını yani hukuki müesseseleri gözden geçirir. Eldeki olaya en uygun olanını bulur. Bu kalıp ile ihtilafı çözmeye çalışır. Hukuk san'atı budur. Hukuk kalıplarını iyi kullanabilmek için bu kalıpların özelliklerini, ayırıcı vasıflarını bilmek zaruridir.-
Taşınmaz mal hukuku memleketimizde en çok uygulama yeri olan bir hukuk dalıdır. Türkiye genelinde konusu taşınmaz olan uyuşmazlıklar büyük boyutlara varmaktadır. Özellikle yurt düzeyinde kadastro ve tapulama işlemlerinin henüz tamamlanmamış olması çekişmelerin artma nedenidir.
Detay Bilgileri |
Dil | Türkçe |
Basım Tarihi | 2013 |
Yazar | Halil Kılıç |
Sayfa Sayısı | 4744 |
Kağıt | 1. Hamur Kağıt |
Kapak | Ciltli |
Basım Yeri | Ankara |
Baskı Sayısı | 5 |
Ebatlar (YxG) | 16x24 cm |
Isbn No | 9786051460260 |