Zaman zaman içinde, ülkelerden birinde bir padişah yaşarmış karısı ve şehzadesiyle. Şehzade daha küçükmüş de, kuşları pek sever, onlarla pek anlaşırmış nedense. Bir gün bile onlarsız olamaz, üstelik onları kafese bile koymazmış. Bir gün padişahın karısı, şehzadenin anası, veda etmiş bu dünyaya. Şehzade yine kuşlarıyla el sallamış anasına, kuşlarla katlanmış bu acıya. Ama çok zaman geçmemiş, baba padişah, başka bir kadınla dünya evine girmiş. Kadın önceleri küçük şehzadeyi pek önemsememiş, onunla ilgilenmemiş. Ama giderek bu uçan yaratıklarla samimiyeti onu sinirlendirmiş. Hele bir gün, iki kuşun karşılarına geçip bıcır bıcır konuşmaları, dayanma gücünü tüketmiş.