... Bu yazının başlangıç kısmını okuyan okuyucu bu çalışmanın 'empati' kavramına odaklanan bir çalışma olduğunu sanabilir ancak öyle değil. Empati ile başlamamın nedeni aslında bu kadar popüler bir kavram olmasına rağmen bu kavramın taşıdığı anlamın işletilmediğini göstermek içindi. Cemal İyem'in çalışması ne futbolcuların yaptığı işi kutsallaştırıyor ne de o işe empatik bakışı kaçırıyor. Çoğumuzun yaptığının aksine onların işine onların cephesinden bakmaya çalışıyor. Futbolun bu kadar popüler olması ve aynı zamanda bu alanda bu kadar az akademik çalışmanın yapılması elbette büyük bir ironi. Cemal İyem tam da Türkçe literatürü son derece sınırlı olan akademik yaklaşımlara son derece önemli bir katkı sunmaktadır. Futbolcuların sadece Messilerden, Ronaldolardan veya Ardalardan, Emrelerden ibaret olmadığını; aslında gündelik medyada görünür olamayan çok daha geniş bir kitle olduğunu, bu kitlenin son derece zor çalışma koşullarında işlerini yaptıklarını ve profesyonel bir meslek olarak futbolculuğun görünür olmayan birçok diğer özelliğini okuyucuyla paylaşıyor, okuyucunun futbolcuların dünyalarını anlamaları için onlara empatik bir bakış sunuyor. Cemal İyem'in futbolcuların 'emek süreçleri'ni merkeze alan bu çalışması öyle zannediyorum ki bu alandaki boşluğun doldurulması çabalarında önemli bir katkı sunacaktır; ve yine umuyorum ki İyem'in çalışması buna benzer çalışmalara ilham olsun.