"Ben özellikle öğretmenliği çok çok idealist yaklaşarak yapan birilerini göremiyorum. [Üniversitede] Öğretmenliği idealist olarak yazanlar matematik öğretmenliğini yazarlar. Onun gerekçesi de özel dersler vererek ekstra paralar kazanmak." Bir öğretmen Öğretmenliği idealizmle tanımlama, "kutsal meslek" saymaalışkanlığı belki hâlâ sürüyor fakat buna inananlar artık pek az. Başta öğretmenlerin kendileri olmak üzere... Öğretmenlik nasıl değersizleşti? Daha serinkanlı soracak olursak: Nasıl değişti? Teknolojik değişim, öğretmenleri bir yandan vasıfsızlaştırır bir yandan yeni vasıflarla donanmaya zorlarken, neyi değiştirdi? Gündelik denetim pratikleri, müfredatın kıskacı ve merkezî sınav sisteminin nicelleştirdiği performans baskısı, öğretmenlerin etki alanını nasıl daralttı? Velilerin yeni aktörler olarak devreye girişi, onları nasıl etkiledi?
Halil Buyruk, çok sayıda öğretmenin deneyimlerini yansıtan araştırmasında, eğitimi bir emek süreci olarak ele alıyor. Öğretmenliğin değersizleşmesini veya değişimini, emek sürecinin dönüşümünün bir cephesi olarak inceliyor. Gayrı maddî veya zihinsel emeğin dönüşümünün, tipik ve önemli bir cephesi... Bu fasılda, eğitim sendikacılığı da tartışılıyor kitapta. Devletin memuru olmaktan, emekçiye... Belki de öğretmenliğin içinden geçtiği değişim sürecinin kısa özeti budur.