Kim bilir belki de çok yakın bir gelecekte, kendini yaşatma mefküresine adamış hasbiler sayesinde, kalb-kafa bir kere daha sarmaş-dolaş olacak; vicdan-mantık birbirinin farklı derinlikleri haline gelecek; fizik-metafizik kavgadan vazgeçerek kendi alanlarına çekilecek ve her şey kendi tabiatındaki güzellikleri kendi diliyle ifade etme fırsatını bulacak; teşrii emirlerle takvini esasların iç içeliği bir kere daha yeniden keşfedilecek; insanlar birbirleriyle gerekiz yere kavga etmenin nedametini duyacak; çarşıda-pazarda, mektepte-yuvada bugüne kadar bir türlü tam gerçekleştiremeyen huzur atmosferleri oluşturulacak ve huzur esintileri duyulacak; ırz çiğnenmeyecek, namus payimal olmayacak, gönüller sürekli hürmet ve saygı soluklayacak; kimse kimsenin malına, ırzına kem gözle bakmayacak; kaviler adil davranacak, zayıflar-acizler insanca yaşama fırsatını bulacak; kimse zan ile tevkif edilemeyecek; kimsenin evi, iş yeri saldırıya maruz kalmayacak; kaviler adil davranacak; zayıflar-acizler insanca yaşama fırsatını bulacak; kimse zan ile tevkif edilmeyecek.