Bir ülke düşünün. O ülkenin bir başbakanı olsun, daha öncesinde ülkenin en büyük şehrinin belediye başkanlığını yapsın ve çok parası olmasın. Ama anidenbire zenginleşmeye başlasın. Saşırır mısınız yoksa yaşadığınız ülkede olan işler diye düşünerek hala o kişiye oy vermeye devam mı edersiniz ? Ben şüphelenenler grubuna giriyorum. Ama şüphelenmek bir işe yaramıyor. Erdoğan'a bu kadar parayı nasıl kazandığı sorulduğunda ; " Oğlumun sünnetinde takılanlardan kazandım, hatta ona borçluyum. " demişti. Bugüne değin o borcunu ödedi mi, ödemedi mi bilemem. Aile içi işler de beni ilgilendirmez ama ufacık bir et parçasının kesilmesiyle bu kadar para kazanmanın olanaksız olduğunu da bilirim. Bu sünnet olayıyla, Turgut Özal'ın " Küçük Turgut " densizliğinden sonra " ÇÜK " ikinci kez siyaset hayatımıza girdi.