Bunca sene yolculuk yapmama rağmen yaşantımda yoluma ilk kez bir mezar çıkıyordu. Düpedüz giden yoldaki bu mezarın açtığı gedik anlaşılır gibi değildi. Ablamın mutfaktaki ocağın başında koltuğa gömülmüş bir şekildeki oturuşu her an gözümün önündeydi. Köydeki evimizi onsuz bir türlü düşünemiyordum, hatta neredeyse unutup gitmiştim ama şimdi sokakta yürürken onun karşıdan bana doğru geldiğini görür gibi oluyor, biraz sonra kapıyı çalacakmış gibi garip bir duyguya kapılıyordum. Londra'da bulunduğum yerlerle hiçbir ilişkisi olmamıştı. Ama buralarda da ölümün bıraktığı boşluğu duyumsuyor, her dakika sesini işitip, yüzünü görür gibi oluyordum. Sanki birçok kez gelip gitmişti buralara, hala taşıyor gibiydi.