Jim Qwilleran, Basın Kulübü'nün yemek salonundaki iskemlelerden birine kendini atarcasına bıraktı. Gür bıyıklarının aşağıya doğru kıvrımı yüzündeki somurtuk ifadeyi daha da derinleştiriyordu. Üzerindeki sıkıntının nedeni ne on sent artan içki fiyatları ne bulunduğu ortamdaki kasvetli ışıklandırma ne o iç karartıcı tahta döşemeler ne Cuma'dan kalma balık kızartmasıyla Cumartesi'den kalma bira kokusu karışımı ne de bir zamanlar eski eyalet hapishanesi olan bu binanın o kendine has rutubetli kokusuydu. Qwileran'ın derdi bambaşkaydı.
Daily Fluxion gazetesinin ödüllü yazarı, aynı zamanda bir elmalı turta ve biftek konosörü, şu anda dehşet ve umutsuzluk içersinde, kusmuk yeşili renkli sayfalara basılmış uzun bir liste okuyordu.