İsveç'li usta sinemacı Ingmar Bergman'a göre Andrey Tarkovski çağımızın en önemli film yönetmenlerinden biridir. 1962'de, Venedik Film Festivalinde "Altın Aslan" ödülü alan ilk filmi İvan'ın Çocukluğu'ndan bu yana Rus yönetmeninin bütün filmleri, hiç şüphesiz, çağdaş sinema sanatının en değerli eserleri arasındaki haklı yerini almaktadır. Andrey Rublov ve Solaris'den sonra Ayna, Staker, Nostalghia ve son olarak da Kurban sinemaseverler arasında çok tartışma yarattı. Yeni filmsel ifade araçlarının, yeni bir bakışın ve yeni bir görme tarzının yarattığı hayranlık ister istemez akla Tarkovski'nin şaşırtıcı özgün sanatının sırlarının ne olabileceği sorusunu getiriyor. Bütün dünyada pek çok eleştirmen yazdıkları sayısız makale ile bu soruya cevap vermeye çalışıyor. Tarkovski, işte bu kitabıyla "atölyesinin", duygu ve düşünce dünyasının kapılarını bize aralıyor. Neredeyse saldırgan diye nitelendirilebilecek bir öznellik içinde kendi filmlerinin oluşumu ve akıbetleriyle ilgili görüşlerini dile getiriyor. Filmsel görüntünün oluşturulması, filmde zaman, ritm ve kurgu, senaryo, kamera, oyunculuk ve müziğin rolü konusunda özgün görüşlerini dile getiriyor. Bu metinler, sorunların felsefi-etik boyutunu tartışmaktan da çekinmeyerek alışılmadık hararetli bir polemiğe giriyor. Sinemayla olduğu kadar günümüz sorunlarıyla da ciddi bir biçimde ilgilenen herkesin eninde sonunda mutlaka okumak zorunda kalacağı bu kitap Tarkovski'nin arayışlarını da anlamamıza yardımcı olacaktır.