Uzun yıllardır Bat(ılaş)ma, Bat(ıcılaş)ma, Bat(ılılaş)ma ve hatta bunların sonucunda belki de Bat(..)ma süreclerini yaşayan bizlerin, hem Batı hem de (ihmal edilmiş de olsa) Doğu bilgisine, donanımlarına ve hepsinden önemlisi ilişkilerine ve bu ilişkilerin getirdiği tarihi mirasa sahip ender toplumlardan biri olduğumuz unutulmamalı. Türk toplumu olarak tarihin çok önemli anlarında ve yerlerinde bulunmanın getirdiği bir birikime sahibiz. Dünya tarihinin en önemli olaylarının yaşandığı, dönüşümlerin topyekün etki sağladığı bir bölgede varolmanın verdiği tecrübe ile Türk Sosyolojisinin bütünü kuşatmakta en geçerli donanımlara ve konuma sahip olduğunu kabul etmeliyiz.
Prof. Dr. Korkut Tuna Dünya'daki gelişmeler karşısında bunalarak pes etmek yerine, yeniden güç ve imkan bulmanın kaynağının sosyolojide olduğuna inanıyor. Ve bunun reçetesini 'Yeniden Sosyoloji' isimli kitabında sunuyor. 'Yeniden Sosyoloji' bir yerlere yamanmanın, duhul etmenin, sızmanın aracı değil, yeniden kendimizi bulmamız, kendi sorunlarımıza ama bu defa yeni dünya koşulları çerçevesi kendimizin cevap bulabileceği bir arayışın, tekrar varolmanın yollarının araştırıldığı bir eser.