Zafer Aracagök, Eve Dönmek İstemiyorum’da, yazar ile efendisi arasında Odysseia’dan günümüze neredeyse hiç kesintisiz süregelmiş bir sözleşmeyi ortaya çıkarıyor ve Dil’in efendinin dili olduğunu savunuyor. Sanat-yaşam, edebiyat-kuram, merkez-marjin gibi ikili karşıtlıkların ayrım çizgileriyle boğuşan, “bir nev’i avant-garde” roman... “Öyleyse hep nereye gider dururuz? Hep evimize...” Ama kafası karışan aşık çığlığı basıyor: “Eve dönmek istemiyorum!”