Fransız Devrimi ile başlayan çağdaş düşüncenin en önemli ürünü hiç şüphesiz ideolojilerdir. Rönesans, Reform, Fransız Devrimi, modernleşme, Sanayi Devrimi ulus-devletlerin kurulması gibi değişimler sonucu tarih sahnesindeki etkinliğini yitiren dinlerin yerine ikame olan ideolojiler, özellikle 19. ve 20. y.y. da geniş yayılma alanı bulmuşardır. Aslında bu yüzyıllar tam da ideolojiler, Aslında bu yüzyıllar tam da ideolojilerin yüzyılıdır. Bu yüzyıllarda meydana gelen sosyal, siyasal ve ekonomik çalkantıların doğurduğu krizlerin insanları yabancılaştırması ve tarihe, siyasete ve hayata dönük kimlik arayışlarını tetiklemesi ideolojileri tarih sahnesine çıkarmıştır. Sosyal, siyasal ve ekonomik yapıda meydana gelen kırılmalar karşımıza "farklılaşmayı" çıkarmıştır. İdeolojiler ise farklılaşmış toplumların yeni duruma uyum sağlamak içinde ideolojinin en büyük işlevi olan "anlamlı bütün" arayışı ortaya çıkmıştır. İdeoloji, önemli bir yaşam çerçevesi bulma çabasıdır. Tarihin bu kriz dönemlerinde ortaya çıkan Liberalizm, sosyalizm, Faşizm, Anarşizm ve muhafazakarlık akımları insanlara yol, yön kimlik ve misyon vermeye çalışan başlıca ideolojiler olmuştur.
İki yüzyıl boyunca tüm dünyayı etkisi altına alan ideolojik çatışmalar ve kamplaşmalar aynı zamanda insanlık tarihinin de en kanlı savaşlarına sebep olmuşlardır. Birinci Dünya Savaşını milliyetçilikten, İkinci Dünya Savaşını Faşizmden, soğuk savaş dönemini de Liberalizm ile Sosyalizm arasındaki çatışmadan bağımsız değerlendirmek neredeyse imkansızdır. İdeolojilerin tarihi sadece insanlara kimlik ve bilinç kazandırmak ve onlara yabancılaştıkları dünyada yol haritaları sunmaktan ibaret olmayıp, aynı zamanda bu ideolojik değerleri tüm dünyaya hakim kılmak için rakip ideolojileri de yok etmek misyonunu özünde taşımaktadır. Günümüzde her ne kadar "İdeolojileri de yok etmek misyonunu özünde taşımaktadır. Bu alanlarda var olan "düalizm" sorununu ideolojileri tekrar tarih sahnesine farklı ve yeni argümanlarla çıkartması olası görülmektedir. İdeolojilerin tarih sahnesinden çekileceğini zannetmek büyük bir yanılgı olafcaktır. Sorun varsa, ideolojiler de var olacaktır.
| Detay Bilgileri |
| Dil | Türkçe |
| Basım Tarihi | 2007 |
| Yazar | Halis Çetin |
| Sayfa Sayısı | 271 |
| Kağıt | 1. Hamur Kağıt |
| Kapak | Karton |
| Basım Yeri | Ankara |
| Baskı Sayısı | 1 |
| Ebatlar (YxG) | 16x24 cm |
| Isbn No | 9789756043301 |
Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri | Yusuf Akçura (1876-1935) | Gregoire François Georgeon
