Dehşet daima dışarıda bırakılmanın dehşetiyse, bizi dışarıda bırakan, bilgiyi kendi alanları içine hapseden uzmanlar "dehşet" konusunda uzman olabilirler mi? Birer uzman olan psikanalistler, bize dehşetlerimizden kurtulmamız için yardımcı olurken, kendileri de uzmanlıklarıyla o dehşetleri yeniden yaratmıyorlar mı?
Adam Phillips, psikanalizi bir yandan kurumsal, toplumla uyum sağlamayı hedefleyen yönüyle, bir yandan da altüst edici, dönüştürücü kimliğiyle değerlendirerek, iki ayrı Freud sunuyor bize: Birincisi herşeyin bilinebileceğine, bilginin bizi ruhsal bozukluklarımızdan arındıracağına iman eden Aydınlamacı Freud, diğeri ise "bilme" fetişizminin yeni bir kölelik ve ruhsal bozukluk biçimi olduğunu kavrayan, psikanalizin bize ancak öykülerimizi doğru dürüst anlatmakta yardımcı olabileceğini düşünen Freud-sonrası Freud...