Ankara'nın Beypazarı ilçesine bağlı şirin mi şirin bir köydür Karaşar. Bu köyü kuranlar, Moğol istilâsı nedeni ile Asya'daki ilk yerleşim yerleri olan Kara-Şehr'i terkeden Türkler'dir. Canlarını Moğollar'dan kurtaran bir avuç Türk, uzun yolculuklarından sonra kendilerini Anadolu'da, harikulade bir vadide bulurlar. Bu vadi, terkettikleri vatanlarına o kadar benzemektedir ki o cennet parçası vadiye yerleşmeye karar verirler. Köylerinin adını da eski vatanlarının anısına Karaşar koyarlar.
Karaşar halkı, Osmanlı Padişahlığı'nın kuruluşunu ve yıkılışını yaşar. Türk Kurtuluş Savaşı'nda varlığını, gazileri ve verdiği şehitleri ile gönülden gösterir.
1997 yılında Karaşar'da bir yüksek lisans tezi yazarak, köyün gelenek ve göreneklerini araştırdım. Karaşar'ın müzik geleneklerine bir başka ağırlık verdim.
Bu roman, Karaşar'ın kuruluşunu, gelenek ve göreneklerini, bu yüksek lisans tezim ışığında ele alıyor. Romanda, 20. yüzyılın ortalarında yaşanmış hayali olaylar ve kahramanlar yardımı ile bu kapalı ve gizemli köyün kültürü anlatılıyor.
Detay Bilgileri |
Dil | Türkçe |
Basım Tarihi | 2012 |
Yazar | Günay Günaydın |
Sayfa Sayısı | 191 |
Kağıt | 1. Hamur Kağıt |
Kapak | Karton |
Basım Yeri | Ankara |
Baskı Sayısı | 1 |
Ebatlar (YxG) | 14x20 cm |
Isbn No | 9786055858179 |