"Hz. Muhammed'in vefatına kadar olan sürede İslam tüm tek tanrılı inanışın adı, Müslüman da bu inancı kabullenmiş kimsedir. Kur'an tüm peygamberlere toptan hitap ederek onların ümmetlerinin aslında tek ümmet olduklarını ve Allah'ın da bu tek ümmetin Rabb'i olduğunu söyler: "Ey resuller! Güzel ve temiz şeylerden yiyin ve barışa, hayra yönelik iş yapın! Çünkü ben, yapmakta olduklarınızı çok iyi bilmekteyim. İşte sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ve ben sizin Rabbinizim; o halde benden korkun. Fakat onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli kitaplara ayırdılar. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir. (MÜMİNÛN 51-53)
Hz. Muhammed'in vefatından sonra zamanla öyle oldu ki, Kur'an'da tarifini bulan bu iki terim "İslam/Müslüman" yalnızca Hz. Muhammed'in getirdiği kabul edilen yeni bir din ve onun ümmeti için kullanılır oldu, diğer "Allah'a ve ahiret gününe iman etmiş olanlar" dışlanarak kâfir/küffar olarak adlandırılır oldular; Kur'an'a muhalefet edercesine bu inançların mensuplarının cennete giremeyeceğini, cennetin yalnız Allah'a ve ahiret gününe inanan Hz. Muhammed ümmetine ait olduğu iddiasında bulunanların sayısı günümüzde bile oldukça kabarıktır...
