Çınar beni tanımadın mı? Çınar, suratına bakıp ka-ranlıkta kim olduğunu çıkarmaya çalışırken yanındaki devam etti. Ben Hüseyin, Ticaret Bakanlığı'ndan Hü-seyin, iş yeri temsilcisi
Çınar tanımıştı Hüseyin'i. Tam ağzını açacakken, Seni ben ihbar ettim, sözü ile ko-nuşmasını bitirdi Hüseyin.
***
Chicago kentinin, State Caddesindeki Macy's mağaza-sının parfümeri bölümündeki tezgâhtar kadına, Bir erkek kokusu alacaktım, diyerek almak istediği ürünü söyleyen Eylül, anlamlı bakarak gülen tezgâhtar kadının niyetini anlayınca konuşmasına devam etti:
Babam için alacaktım.
***
Aşk bumudur, aşkın yapılmadık tanımı var mıdır bilmiyorum. Aşk süreli bir şey olsa gerek bu öyle değil daha farklı bir şey. Nasıl anlatsam bilemiyorum ki. Ait olma gibi bir şey. Aidiyet. Evet, evet aidiyet
Aidiyet diyelim. Her hal ve koşulda dilli dilsiz, kollu kolsuz, göz-lü gözsüz, ayaklı ayaksız birlikte olmak
Ait olmak. Birlikte yaşamak, bir arada olmak, soluğunu duymak, aşk değil bu, olmamalı farklı bir şey bu.
***
Koço'nun suratı değişti. Hemen çevreyi kontrol etti. Üç cenazenin ve cami cemaatinin kalabalığı içinde kal-mışlardı. Etrafı tekrar kolaçan eden Koço:
Çabuk arabalara gidelim, pusu kokusu aldım.
Detay Bilgileri |
Dil | Türkçe |
Basım Tarihi | 2011 |
Yazar | Veysel Avşar |
Sayfa Sayısı | 441 |
Kağıt | 2. Hamur Kağıt |
Kapak | Karton |
Basım Yeri | Ankara |
Baskı Sayısı | 1 |
Ebatlar (YxG) | 14x20 cm |
Isbn No | 9786056199929 |