"Hiç değişmemiş. Bir kelime yetti, çırılçıplak karşı karşıya kaldık."
Yaz ortası; küçük oğluyla tek başına dağa gelen Marina, iyi bir anne olması gerektiğini düşünmekte, öyle olmayı istemekte, ama becerememektedir. Suskun ve kaba bir dağ adamı olan, ancak bu kabalığın altında, iki kez terk edilmiş olmanın acısını ve ruhsal çöküntüsünü gizleyen ev sahibi Manfred'in tedirgin edici bakışları hep üstündedir. Manfred bir casus gibi onu gözetlemektedir. Bir gece Marina'nın evinde bir kaza olur. Manfred ise karışır, Marina'nın yaralanan çocuğunu hastaneye götürür. O günden sonra Manfred, Marina'nın herkesten, kocasından bile sakladığı itiraf edilemez bir gerçeğin izini sürmeye baslar. Ama Marina da, Manfred'in sırrını yakalayacak ve zayıflığının uçurumunu keşfettiğini belli edecektir. Artık Manfred ve Marina bütün gizemlerinden arınmış, çırılçıplak karşı karşıya kalmış gibidirler; bakışır, meydan okur, birbirlerini arzularlar - duydukları istek öylesine dayanılmaz ve doruktadır ki, ölümcül bile olabilir.
"Cristina Comencini yüreğin irkilişini, yazgının yaraladığı yaşamların kırılganlığını anlatıyor."
-La Stampa-"Sanki bir gerilim gibi bir solukta okunan bir aşk romanı. Can acıtan aşklarda olduğu gibi asla dinmeyen bir sızıyla dolu."
-Daria Bignardi, Donna Moderna- Detay Bilgileri |
Dil | Türkçe |
Basım Tarihi | 2010 |
Yazar | Cristina Comencini |
Sayfa Sayısı | 224 |
Kağıt | 2. Hamur Kağıt |
Kapak | Karton |
Basım Yeri | İstanbul |
Baskı Sayısı | 1 |
Çevirmen | Semin Sayıt |
Ebatlar (YxG) | 14x20 cm |
Isbn No | 9789750712272 |