"Sınırlar yok oldu, sanatçıyla sepetçi birbirine karıştı," "bazı küratörler öznesiz şeyleri sanat yapıtı diye sergiliyorlar", "sanatçı sayılmak için artık sanat yapmak gerekmiyor", "dijital imgeler ve kolaycılık ortalığı sardı, yetenek önemsizleşti", "insanî, sanatsal ve estetik değerler çöktü, sanatın içi boşaldı" vs
Bu ifadelere belki katılıyor, belki tersini düşünüyor, belki de serinkanlılığınızı koruyarak durumu anlamaya çalışıyorsunuz.
İyi sanat ile kötü sanat arasındaki sınırlar dün daha mı netti? Modern sanatçılar da 'yaratıcılık ve beceriden yoksun' damgasını yememişler miydi? Dün 'sanat dışı' ilan edilen şeyler de kısa bir süre sonra 'sanat cenneti'ne dâhil edilmediler mi?
Modern paradigma, postmodern paradigmaya nasıl dönüştü? Algılar yavaş yavaş mı, yoksa birdenbire mi değişti? Bu süreçte öncü sanatçılar kimlerdir? Modern ve postmodern (çağdaş, güncel) kapsama giren akım ve eğilimlerde öne çıkan özellik, yöntem, ilke ve araçlar nelerdir? Modern ve postmodern sanatların düşünsel, ekonomik ve siyasal sistemlerle ilişkileri nasıldır?
Bir sanatçı ve öğretim üyesi olarak Mehmet Yılmaz, 19. yüzyıl sonlarından bugüne sanatın macerasını kolay anlaşılır bir dille, tartışarak anlatıyor; okuru bu tartışmanın içine çekmeye özen gösteriyor.
Modernden Postmoderne Sanat, başta sanat öğrencileri olmak üzere, çağdaş kültür konularına meraklı herkes için önemli bir başvuru kitabı olma özelliğini sürdürmektedir.
Detay Bilgileri |
Dil | Türkçe |
Basım Tarihi | 2013 |
Yazar | mehmet yılmaz |
Sayfa Sayısı | 536 |
Kağıt | 2. Hamur Kağıt |
Kapak | Karton |
Basım Yeri | İstanbul |
Baskı Sayısı | 1 |
Ebatlar (YxG) | 17x24 cm |
Isbn No | 9786055580506 |