Türkiye'nin siyasal, ekonomik ve sosyal alanda modernleşmeyi yaşadığı yaklaşık otuz yıllık dönemine tanık olan Orhan Kemal, bu sürecin özellikle toplumsal boyuttaki etkilerini romanlarında başarılı bir şekilde ortaya koyar. 1950 yılından itibaren Türk sinemasına katkı sunan birçok edebiyatçı gibi Orhan Kemal de bu alana dâhil olur, özellikle diyalog konusundaki başarısıyla birçok filmin senaryo yazımında görev alır. Zamanla maddi sıkıntılarının da mecbur kılmasıyla bu sektöre senarist olarak dâhil olur. Yazarın senaryoları dışında beyaz perdeye aktarılan romanları da Türk sinemasına sunduğu diğer bir katkıdır.
Orhan Kemal'in Türkiye gerçeği ile örtüşen öykü ve romanları kuşkusuz beyazperdeye yansıdığında, zaman zaman derinliğini yitirmiştir. Özellikle dönemin sansür anlayışı, Orhan Kemal'in renkli, farklı sınıflardan, farklı etnik kökenlerden insanlarının ve eserlerindeki siyasal-sosyal değişkenlerin beyaz perdeye yansımasını engelle-miştir. Tez çalışması ele aldığı örnek uyarlamalarla Orhan Kemal'in Türk sinemasında nasıl değerlendirildiğini, film-roman karşılaştırması yöntemiyle ortaya koymaya çalışmıştır. Çalışmada Orhan Kemal'in eserlerinin, bazı yönetmenler tarafından tüm engellere rağmen başarılı eserler ortaya koyduğu, kiminin ise farklı koşulların yarattığı baskılar nedeniyle Orhan Kemal'in dünyasını yansıtmayı başaramadığı görülmüştür.