Hakli olmayi değil, mutlu olmayi tercih edelim.Herkesin gönlü kendisine yücedir. Kim hangi davranışta bulunuyorsa en iyiyi yaptığını varsayarak yapar. Herkesin doğrusu kendisine doğru olduğunu varsaydığımızda, haklılık mücadelesi yaparken mutluluğu elimizden uçurmayalım. İlla ki öfkelenmek zorunda değiliz. Bizi öfkelendirecek bir durumla karşı karşıya kalmamız çok doğaldır. Ancak öfkelenmek zorunda değiliz. Sabır ve sükuneti tercih etme imkânımız da vardır. Farkliliklarimiza saygi göstermek çok şey kazandirir. Farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak değerlendirip, gelişme ve ilerlememizin yakıtı olarak ele aldığımız zaman, asla çatışma çıkmayacaktır. Önemli işlerimizi acil işlerin insafina terk etmemeliyiz. Önemli işlerimizin zorlama ve baskı kurma yetenekleri yokken, acil işlerin baskılama güçleri çok fazladır. Acil işlerin %90'ı angaryadır ve önemli değildir. İhmal ettiğimiz önemli işlerimizin gelecekteki intikamları çok acı olur. Sevgi sermayesi hesabina sürekli para yatirmaliyiz. Aksi halde iflas ederiz ki, yakıtı biten arabanın durması, gazı biten lambanın sönmesi gibi, mutluluk ve sevgimiz de bitmesin...