Bir gün genç bir asker savaştan dönüyormuş. Sırtında çantası, belinde kılıcıyla yürürken karşısına bir dudağı yerde, bir dudağı gökte korkunç bakışlı bir cadı çıkmış. Askeri görünce, ona: - Uğurlar olsun asker! Ne büyük bir çantan var. Kılıcın da çok parlak. Sen yiğit bir askere benziyorsun. Gerçekten de göründüğün gibi isen, çabuk zengin olabilirsin, demiş. Asker: - Sağ ol cadı! Fakat bu nasıl olacak, demiş. Cadı, yolun kıyısındaki içi boş bir ağacı göstererek: - Şu gördüğün ağacın içi oyuktur. Gövdesinde senin sığabileceğin büyüklükte bir delik var. Bu delikten aşağı sürünerek ineceksin. Kendini ağacın kökünün altında bulacaksın. Beline bir ip bağlayıp seni aşağı sarkıtacağım.Sonra da bana seslenince bu iple seni yukarı çekeceğim, demiş.