Osmanlı Devleti'nin kendisini yenileme ihtiyacı hissettiği andan itibaren Osmanlı aydınları, bu yenileşmenin şekli, metodu ve alanları hakkında düşünceler ileri sürmeye başlamışlardır. Yenileşmenin şekli ve metodu konusunda düşünce ayrılıkları olmakla birlikte, hangi alanlarda yapılması gerektiği konusunda düşünce birliği ortaya çıkmıştır. Ancak yapılanlar veya yapılmak istenenler, Osmanlı Devleti'ni içinde bulunduğu çıkmazdan kurtarmaya yetmemiş, bu durum, Osmanlıyı büyük bir çınarı kemiren kurtlar gibi için için yemiş ve sonunda bitirmiştir.
Yeni Türkiye döneminin devleti çağdaşlaştırma çabaları, yeni bir anlam ve önem kazanarak devam etmiştir. Bu çabalardan biri de harfler konusudur. Acaba harfler konusu, Osmanlı dönemindeki çalışmaların ve Yeni Türkiye devrinde içeride ve dışarıda meydana gelen gelişmelerin bir sonucu nedir? Yoksa bir anda ortaya çıkan keyfi bir hareket midir? Nasıl bir hazırlık devresi geçirilmiştir? Hangi aşama ve tartışmalardan sonra bu noktaya gelinmiştir? Lehte ve aleyhte söylenenlerin inkılabın meydana gelişindeki katkısı ve inkılabın 1928'e kadar gecikmesindeki rolü nedir? Dolayısıyla Türk İnkılabı'nın br hazırlık dönemi var mıdır? Yoksa birkaç kişinin veya Mustafa Kemal'in gündelik telaşlarının ürünü müdür? 'Biz böyle istiyoruz ve böyle olacak anlayışının bir sonucu mudur? İşte yukarıdaki sorulara cevap aramak amacıyla bu çalışmayı hazırladık.