"O" nu zaman zaman hepimizin üzerine dökülen, erimiş bir plastiğe benzetmemiz mümkün. Acısına katlanıp dişimizi sıkarak soğuyup katılaşmasını bekliyor ve sonra da silkelenerek üzerimizden atıyoruz. Tenimizde yarattığı yanıklarda kalmış parçaları küfreden sökerken farkındayız. Yapmak istediğimizi ama yemediği için yapamadığımız bastırmak zorunda kaldığımız duyguların toplamı "O". Ve "O" elinizdeki albümde karşınıza çıkabilmek için "ete kemiğe büründü şehir köpeği gibi göründü." -Kutsi Akıllı-