Kuğu Gecesi her zevke hitap eden renkli bir öykü seçkisi sunuyor: Ferda İzbudak Akıncı yeni öykülerinde, Serpil'in gidişinin ardından gözyaşlarına boğulan bir akasya ağacının hayata nasıl tutunduğunu, yirmi metrelik dev bir gürgen ağacının dibinde biten taze bir gürgen fidanının Sümela Manastırı'nı nasıl hayranlıkla selamladığını, bir zamanlar sahibinin ilk göz ağrısı olan kırmızı bir gitarın nasıl unutularak yalnızlığa terk edildiğini anlatıyor okurlarına. "Neşeli Karınca" ve kitaba da adını veren "Kuğu Gecesi" öyküleri ise yalnız başlarına bile kitaplaştırılabilecek türden etkileyici iki güzel öykü. Kısacık ömrüne isyan eden, meraklı ve neşeli bir karıncanın dünyayı ve diğer karınca kolonilerini keşfetmek üzere cesurca atıldığı macera dolu yolculuk, okurları yaşamlarının tekdüzeliğini kırıp kendi sınırlarını aşmaları için yüreklendiriyor. Ay ışığı eşliğinde çeltik tarlaları arasında yürüyüşe çıkan küçük bir kızın kuğulara ulaşmak için atıldığı düşsel yolculuk ise herkesi duygu seline boğacak türden.