Tarih öğretiminde yeni yaklaşımlar benimsenip tarih öğretmenleri, öğrenciler, tarih ders kitapları, sınıf ortamı ve ölçme ve değerlendirme bu yeni yaklaşımlara göre yeniden kurgulanırken Türkiye'de tarih öğretimi özellikle ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde bu gelişmeleri geriden izlemiştir. Geleneksel tarih öğretimi anlayışındaki bu değişmeye karşı koyuş, son yıllarda bireysel çaba ve araştırmalarla değişime uğramıştır. Öğrencilerin, öğretmenlerin anlattıklarını tekrarlanmasından çok, tarihi yorumlaması ve eleştirmesi beklenmektedirartık. Tarih derslerinin geleneksel kalıplardan çıkıp yeni ve yaratıcı yaklaşımların ilkeleri doğrultusunda yeniden biçimlendirilmesi hem araştırıcılar hem detarihç,ler tarafından kabul görmeye başlamıştır. Tarih öğretiminin yaşadığı kısırdöngüyü aşmasına yönelik araştırmalar hızla artmaya başlamıştır. Türkiye tarihçiliği açısından en önemli nokta ise tarih öğretimine eğitimcilerden ve yöntem bilimcilerden çok, ikincil alanda çalışanların görüş bildirmesidir. Teknik açıdan sorunlu olan bu çalışmalarda öğretim doğrusal olarak ele alınmakta, içerik ve yöntemlerin psikolojik ve gelişimsel yapıyı göz ardı ettiği görülmektedir. Somut konulardan yola çıkmaktan çok, kalıp ve sloganlara dayalı tarih öğretimi anlayışı vurgulanmaktadır. Bu da tarih öğretiminin popülerleşmesine yol açmaktadır.