Madaralı roman ödülüne layık görülmüştür. Eşeğiyle yük taşıyıcılığı yapan yaşlı Hüseyin Ağa'nın yeni karısı tarafından horlanması ve yaşama sevincini yitirmesi anlatılır. "Oğlan oynamış oyuna gitmiş, çoban oynamış koyuna gitmiş " "80 yaşındaki Hüseyin Ağa bağımın bekçisi oldu. Bağa gittiğim bir gün:
- Efendâ, haşavuzdan (haşa huzurdan) bana bir golik alsana - Bu dağ yerinde ne gereği var, ne yapacaksın merkebi? Dedim. - Ne yapacaksın olur mu efendâ! Ne yapacaksın olur mu! Heç yoksa adama can şenliği' olur.
İşte bu yanıt, içimdeki yıkımın ve Can Şenliği' romanımın ilk noktası oldu."