Gemileri Sayan Kedi, darbe dönemlerinden özellikle yazarın deyimi ile güzdarbesi döneminden açılan yeni bir pencere... Ve o buruk, hüzünlü, acı kokan günlerinin hayatında oluşturduğu derin çizgilerde biriken, kanayan anılar. Roman boyunca yer alan zaman ve mekân detaylarıyla okuru o ana o mekâna götürmeyi başaran yazar, roman kahramanının hesaplaşmalarını kendine özgü dil ve anlatımıyla okurla buluştururken, öte yandan bir kez daha güzdarbesinin ruhlarda yarattığı fırtınaları gözler önüne seriyor... Ö günleri, o zamanların detaylarını, olayları, sanki hiçbirini yerinden oynatmak istemezcesine usulca ve bir o kadar da her şeyi yakıp yıkıp belleklerden silmek istercesine dinamik bir yapıyla okura sunuyor. Bu kitap sadece bir dönem romanı değil; bir yüzleşmenin öyküsü... Yazarın dediği gibi:
" Zaman, anların tespih tanesi toplamıdır, bir ten katarı misali raylarda " -Ogün Kaymak-
" Sabahın izini açtılar sana en korkunç simada ve en güçlü tarafta. Dibe doğru yavaş inlerdesin. Ölüm seni gönderiyor. Dip balıklarını görüyorsun çevrende dolaşan . Birlikteler ve seni gözleyerek gülüyorlar, balık gözleriyle!.. Kaç kişiydiler? Hatırlamıyorsun çok büyük rüzgârlar varmış bilmediğin "