Joyce'un yarı-otobiyografik romanı Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi,genç Stephen Dedalus'un bir sanatçı olabilme arzusuyla, hayal gücünü boğan ve yaratıcılığını sindiren kiliseye, okula ve topluma başkaldırışını anlatıyor. 20. yüzyıl edebiyatında bir devrim yaratan ve edebiyatın yarınına damgasını vuran Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, yetişkinliğe henüz varmamış genç bir adamın gözüyle dünyayı göstermesi ve bilinç akışı tekniğinin en yetkin ilk örneklerinden biri olmasıyla da edebiyat tarihinin en önemli eserleri arasında sayılmaktadır.
Joyce'un edebiyat tarihindeki yerini yok sayamayız. Hattâ "Joyce'dan önce ve Joyce'dan sonra" diye bir ayrım bile yapılabilir belki. Çünkü Joyce bir sanat olgusu, yeryüzü sanatının vardığı önemli bir aşamadır.