Onlar, rengarenk kanatlı atlara binecek, kutlu bir çağa gireceklerdi.
Delicesine ileri atılıp, şimşek hızıyla uçuyorlardı işte...
Gökkuşağının altından geçecekler, dilediklerini gerçekleştireceklerdi. Düz ovaları, ormanları, akarsuları, yalçın dağları aşacaklar; gökkuşağından görünmez kanatlarla uçacaklardı.
Dünya durmuş, nefesini tutmuş, bu çılgın yarışın sonucunu bekliyordu. Bir ömrü bir ana sığdıran olağanüstü bir zaman işliyor, yer ile gök buna şahitlik ediyordu...
Gökyüzündeki yıldızlar zaman zaman kayıp gider, yitip kaybolurdu.
Ama onlar el ele gönül gönüle sımsıkı tutunmuşlardı; yitip gitmezlerdi, kaybolmazlardı.
Çünkü onlar gökkuşağının altından geçiyorlardı...
Bu geçiş bir ömür boyu sürse, gönülleri hep bir atacak, adımları aynı yöne koşacaktı; ayrılmadan, kopmadan...
Onlar gök kuşağına aşıktı, gökkuşağına vurgundu.
Bu uğurda verdikleri amansız mücadele sonunda; vurgun yediler...
Gökkuşağı sevdalıları, gökkuşağı mağdurları oldu. Ama bu sevda bitmeyecek, bu akın sürecek! Vurgun yedikçe, vurgunlukları artacak. Çünkü; gökkuşağı onların davaları, onların aşkları, gökkuşağı onların sevdaları...
Bir gün geri döneceğiz Dünyayı yöneteceğiz!
Detay Bilgileri |
Dil | Türkçe |
Basım Tarihi | 2008 |
Yazar | Ahmet Tüzün |
Sayfa Sayısı | 408 |
Kağıt | 2. Hamur Kağıt |
Kapak | Karton |
Basım Yeri | İstanbul |
Baskı Sayısı | 1 |
Ebatlar (YxG) | 14x20 cm |
Isbn No | 9789756217986 |