Yazmak, yöntemin bireyselliğiyle tartışıladursun ben hep, şiirin en samimi ve en damıtılmış duygu dökümü olduğunu ve şiir yazıcısına kendisini adeta öksürük gibi söktürdüğünü, bu yapı-söküm esnasında insanı da iyileştirdiğini savundum. Tamer Dursun şiirini de özetleyecek aslında bu şiir savım. 'azze'ye mektuplar'ı ilk okuduğumda (evet, ilk çünkü daha sonra defalarca okudum ve okurda da bu yeniden okuma isteğini uyandıracağına inanıyorum) zihnimde kalan tada, çekinmeden samimiyet derim.
'azze'ye mektuplar' aşkı 'azze' ile tarifte zamanı ötelemek yerine, aşarak tam manasıyla zaman-ötelikte hep ve yeniden var ediyor. Bir ülkenin insanlarını içinden geçtikleri acılarla da yoğurarak, tıpkı o acılı insanların hissettikleri, düşünüp düşledikleri, konuştukları, yaşadıklarınca diri, saf bir dille sayfalara taşırıyor.
Yaşamak gibi ve kadar basit ama ciddi, naif hatta kırılgan ancak bir o kadar da militan Tamer Dursun şiirine tutunup aşkı selamlayalım...
"azze...şiir bakışlım... / aşk militandır / azze / sen ne yaparsan yap / aşk militandır / barikatları yıkar da gelir sana / aşk militandır! / aşkla kal...benle kal azzem..."
-Janset Karavin- Detay Bilgileri |
Dil | Türkçe |
Basım Tarihi | 2014 |
Yazar | Tamer Dursun |
Sayfa Sayısı | 188 |
Kağıt | 2. Hamur Kağıt |
Kapak | Karton |
Basım Yeri | İstanbul |
Baskı Sayısı | 1 |
Ebatlar (YxG) | 13x19 cm |
Isbn No | 9786058546448 |