Bugün serbest kalsam yine ihtilal yaparım. Benim giremeyeceğim garnizon yoktur. Girdiğim garnizonu da alarma geçirir ve ihtilal yaparım.
Sapına kadar ihtilalciyim. Benden korkuyorlar bunun için de beni asacaklar.
Bütün dostlara ve gerçek ihtilalcilere veda ediyor, hakkımı helal ediyorum. -Fethi Gürcan
O zaman Türk Ordusu'na tek yol kalıyor. Halk ordusu olmak. 27 Mayıs ve sonrası, o çabanın bir denemesidir. Bilince çıkamadığı için kör dövüşüne dönmüştür. Dr. Hikmet Kıvılcımlı
Genç kuşaklar, hatta 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 Darbeleri'ni yaşamış orta kuşaklar 27 Mayıs 1960 İhtilali'ni ve Aydemir ile Gürcan'ın idamına kadar süren kargaşalıkları anlamakta oldukça zorluk çekmektedirler. Kimileri 27 Mayıs'la gelen demokratik ortamı hasretle anmakta, kimileri de 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 Darbeleri'ni baz alarak bütün ordu müdahalelerinin demokrasiyi gerilettiği tezlerini öne sürmektedirler. Ama gerçek olan birşey varsa, o da toplumsal muhalefetin şimdiye kadarki en uç boyutlarının 27 Mayıs 1960 ile 12 Eylül 1980 arasındaki yaşanmış olduğudur. Bu nedenle 27 Mayıs 1960 ile başlayan süreci tekrar tekrar incelemek zorunluluğu hala sürmektedir. -Öner Gürcan