Bu kitaptaki metinler, yirminci yüzyılın ortalarından itibaren gelişen Bilişsel Bilimin neliği hakkında temel felsefi bilgiler vermek, ayrıca, bu bilimin bulguları ışığındayazınsal metnin; yazarın beyninin, sinirsel yapısının ne tür işlemleri sonucunda ortaya çıktığını açıklamak; okur ve yazarı bu konularda bilgilendirirken aynı zamanda düşündürmek amacını gütmektedir. "Felsefenin Bilişsel Bilimi"(CognitiveScience of Philosophy)'nin yazma edimi açısından dikkate değer bulgu ve yorumlar ortaya koyduğu bilinmektedir. İnsan beyninin dış dünyayı temsiller halinde algılayıp düşünülmüş somut olarak yeniden üretenmetaforik düşünme dizgesinin edebi-estetik yazın uğraşının temelinde yer aldığı kanıtlanmıştır. Öte yandan, sokaktaki insan da gündelik yaşamındaki konuşmalarında- bir yazar düzeyinde olmamakla birlikte- yeterince metaforik düşünmekte ve mecazlarla konuşmaktadır. Bu beynimizin yapısı ve çalışma biçimi nedeniyle böyledir. Günümüzde önemli ilerlemeler kaydeden bilişsel bilimin önde gelen isimleri George Lakoff ve Mark Johnson'ın "MetaphorsWe Live by"(Univ. Of Chicago Press, 1980) ve "Philosophy in TheFlesh"(Basic Books, 1999, New York.)adlı kitaplarında yer alan bilgilerin büyük bir bölümü Sinirbilim(Neuroscience)'in laboratuvar deneylerine dayanmaktadır. Yazmanın ne olduğu, insanın neden, nasıl ve niçin yazdığı, yazmak istediği, yazma sürecininhenüz tam anlamıyla yanıtlanamamış sorularıolarak önümüzde durmaktadır. Elinizdeki kitap, içeriğindeki deneme ve incelemeler olarak metinlerarası özelliktedir ve bilimsel, akademik herhangi bir savı bulunmamaktadır. Bilişsel bilimin insan beyninin işleyişine değin gelecekte yapılacak laboratuvar deneylerinin sonuçları, elbette ki daha değişik bakış açıları, yeni düşünsel beyin süreçleri ortaya çıkartabilecektir. Bu, elektronik edebiyat, yapay zekânın edebiyatı açısından da geliştirici niteliktedir. Edebiyat ve felsefe alanındaki yapıtların kendiliğinden değil de bilinçli süreçler sonucunda üretilmesinin topluma ve yazar öznelere daha yararlı olabileceği düşüncesiyle...