-Anne! Bu ekmek çok bayat!..
-O kadar da değil kızım. Hem böyle ekmeklerin sindirimi daha kolay olur.
-Olsun, ben taze ekmek istiyorum.
-Bak, kızım. Hem beni hem ekmeği üzüyorsun. Ayrıca bu ekmek yenilemeyecek kadar bayat değil. Öyle olsaydı tost yapardım.
-Anne şakanın sırası mı? Ekmek hiç üzülür mü?
-Peki, biri seni beğenmese üzülmez misin? Böyle bir şey senin hoşuna gider mi?
-Şey!.. Gitmez tabi... Ben bir insanım. Sevinirim de üzülürüm de... Ama ekmek canlı değil ki?
-Canlı değil mi? Kim demiş onu? Ayrıca şaka da yapmıyorum. Çünkü ekmek de bir zamanlar canlıydı kızım. Bunu unutma...
-Nasıl?
Detay Bilgileri |
Dil | Türkçe |
Basım Tarihi | 2011 |
Yazar | Mustafa Özçelik |
Sayfa Sayısı | 64 |
Kağıt | 2. Hamur Kağıt |
Kapak | Karton |
Basım Yeri | İstanbul |
Baskı Sayısı | 1 |
Ebatlar (YxG) | 14x20 cm |
Isbn No | 9786053700845 |