"Öğretmen; bahçesindeki her çiçeğin kendi renginde açması için onlara emek veren bir bahçıvan gibi olmalıdır."
Her bahçenin bir bahçıvanı vardır. Her bahçıvanında bir bahçesi. O bahçede neler vardır neler: Mis gibi kokan güller, etrafına gülümseyerek bakan çiçekler, kelebeklerle sohbete dalmış papatyalar, minicik fidanlar, meyveye durmuş ağaçlar ve daha neler neler...
Her bahçıvan, bahçesine özen gösterir. Elinde su dolu kovasıyla bahçesinde dolaşıp durur. Nerede suya hasret kalmış bir çiçek görse hemen ona koyar, kovasındaki suyla hayat verir. Çiçeklerine zarar verecek sarmaşıklar, yabancı otlar görse, bıçağını kaptığı gibi keser onları ve korur çiçeklerini.
Daha güzel meyve versin diye ağaçların dallarını budar, meyveler sağlıklı ve güzel olsun diye de ağacı ilaçlar. Gece gündüz bahçesini bekler. Bahçeye girip ona zarar verecek bir hayvan görse, onu kovar oradan. Bahçesine zarar vermek isteyen insanlar olursa onlara kızar. Bazen onu beklemek uğruna uykusuz kalır. Çiçeklerine su verirken üşüyüp hastalanır. Ağaçların dallarını budarken düşüp yaralanır, hatta kolunu kırdığı bile olur.
Sonunda dünyanın en güzel bahçesini meydana getirir. O bahçe, bulunduğu yeri cennete çevirir. Renk renk çiçeklerin oluşturduğu mükemmel ahengi seyretmeye doyum olmaz. Birbirinden güzel güllerin ve rengarenk çiçeklerin yaydığı koku gönüllere ferahlık verir. Meyvelerin tadı damaklarda kalır. Bir yiyen bir daha yemek ister. Bahçeyi gören herkes onu yetiştiren bahçıvana teşekkür hisleriyle dolup taşar. Bahçıvan o zaman dünyanın en mutlu insanıdır.
Detay Bilgileri |
Dil | Türkçe |
Basım Tarihi | 2000 |
Yazar | Alişan Kapaklıkaya |
Sayfa Sayısı | 194 |
Kağıt | 2. Hamur Kağıt |
Kapak | Karton |
Basım Yeri | İstanbul |
Baskı Sayısı | 1 |
Ebatlar (YxG) | 14x20 cm |
Isbn No | 9789755990163 |