Yüzyılın en önemli sinema kuramcılarından biri olan Béla Balázs'a göre, sinema sosyal bir gerçeklik ve yüzyılın halk sanatıdır. Öyle ki, sinemanın ruhu halktan değil, halkın ruhu sinemadan doğar. Sinema bizi, sosyal ve psikolojik olarak derinden etkileyerek, hayal gücümüzde ve duygusal yaşamımızda efsanelerin, söylencelerin, halk masallarının yerini tutar. Kitleyle olan ilişkisi bu derece etkili ve yaygın başka bir sanat yoktur. Bu yüzden de, sinemayla beraber yeni bir sanat doğmuştur ve onun kuramla da barışık olması gerekir.
1920'li yılların Viyana'sında günde 300.000 kişinin sinemaya gittiği bir dönemde yazılan Görünen İnsan, sinema kuramının en önemli öncü metinlerinden biridir.
"Yine de diyorum ki sizlere, sinema yeni bir sanat ve diğer sanatların hepsinden farklı, tıpkı müziğin resimden ve resmin edebiyattan farklı oluşu gibi. İnsanlığın yeni bir aydınlanmasıdır sinema. İşte sizlere bunu kanıtlamaya çalışacağım." -Bela Balazs-