Martha 16 yaşına basmıştı. Ruhu, doğanın tüm sevimliliğini yansıtan, cilalanmış bir aynaydı ve kalbi, seslerin aksettiği geniş vadiler gibiydi. Doğanın üzüntülerle doluymuş izlenimi verdiği bir sonbahar günü, dünyevilik hapishanesinden sanki düşüncelerin bir ozanın düşleminden kurtuluvermesi gibi sıyrılarak oturduğu pınarın başında, ağaçlardan düşen sararmış yaprakların savruluşunu seyrediyordu. Rüzgârın yapraklarla, insan ruhlarıyla oynaşan ölüm gibi oynaşmasını izlemekteydi. Gözleri çiçeklere odaklandı ve onların solduklarını, gözelerinin kuruyup küçük parçalara bölündüğünü gördü. Savaş ve kargaşa dönemlerinde süs eşyalarını, mücevherlerini saklayan kadınlar gibi, tohumlarını saklamaktaydılar. Öylece oturup çiçeklere ve ağaçlara bakarken ve geçmekte olan yazın acısını onlarla paylaşırken, vadinin ufalanmış taşlarında bir atlının kendisine doğru yavaş yavaş gelmekte olduğunu gördü. Adamın, zenginliğini gösteren giysileri ve huzur uyandıran bir yapısı vardı. Adam atından indi ve genç kızı nazikçe, daha önce onu kimsenin selamlamadığı bir biçimde selamladı.
Detay Bilgileri
Dil
Türkçe
Basım Tarihi
2013
Yazar
Halil Cibran
Sayfa Sayısı
112
Kağıt
2. Hamur Kağıt
Kapak
Karton
Basım Yeri
İstanbul
Baskı Sayısı
1
Çevirmen
A. Erkin Köylügil
Ebatlar (YxG)
11x17 cm
Isbn No
9789944979948
Kapak Tasarımı : Yunus Karaaslan Editör : Nilüfer Çeken Çeviri : A. Erkin Köylügil