80'li yılların en suskun dönemlerinde Dikili'yi bir şenlik yerine çevirdi. Ki o şenlik sonradan tüm ülkeye ışık tutacaktı. Onlarca aydın, yazar, sanatçı Dikili'de geleceği tartıştı. Siyasetin her rengini dinletti Dikili halkına ama onun rengi belliydi. İnsandan yana... Suyun ticarileştirilmesine karşı yürüttüğü mücadele defalarca yargılandı...
Her şeyin satılıklaşması üstüne konuşmak kolaydır; ama satılıklaşan ile mücadele etmek kolay mı dersiniz?
Bu halde "ne olacak"ın yanıtı, "Madem ki insanın karakterini çevre yatarıyor o halde çevrenin de insana yaraşır bir hale getirilmesi gerekir", saptamasıyla yine Karl Marx veriyor.
"Su Hayattır Satılamaz!" diyen insanların yolculuğunu ve Dikili halkına suyu ücretsiz dağıtmak için direnen, Osman Güven ile ilgili yazılara yer verdiğimiz kitapta sanatçıların, aydınların bir kez daha "Su Hayattır" dediği ve bunu savunanlara karşı kurulan, komploların boşa çıkarılacağı yazılara, tarihe bir not düşüyor.