Bence hiçbir darbenin hikâyesi bu kitapta bulacağınız gibi ayrıntılı bir şekilde anlatılmamıştır. El yazısı itiraflar, daha sonra Muhsin Batur ve Celil Gürkan ve Hasan Cemal'in kitaplarıyla da kısmen teyit edilmiş oldu. Ben bizzat, Muhsin Batur, Süleyman Demirel ve Madanoğlu cuntasını ortaya çıkaran MİT ajanı Mahir Kaynak'la görüşüp düşüncelerini aldım. Askerlerin gruplar halinde buluşmaları, memleket ahvalinden söz edip, birbirlerine çengel atmaları, kendilerini ülkenin sahibi sanıp, siyasi gidişata çeki düzen vermeyi görev addetmeleri... Kitapta bu zihniyetin izlerini rahatça sürmek mümkün. Ayrıca kitabın son bölümünde, Doğan Avcıoğlu ve İlhan Selçuk'la birlikte, Devrim gazetesinde çalışan Hasan Cemal'in o günlere ait anılarının bir bölümünü bulacaksınız. Olayların tanığı Hasan Cemal'in anlattıkları, el yazısı itiraflardaki ifadelerin, hayali beyanlardan ibaret olmadığını gösteriyor.